Kariyerinizde Sunulan Mavi ve Kırmızı Hap: Zappos ve Amazon Örneği

Kariyerinizde Sunulan Mavi ve Kırmızı Hap: Zappos ve Amazon Örneği

Yaklaşık okuma süresi 2 dakika


 

İş dünyasında bir çalışanı sadece maaş için değil, gerçekten o şirkette bulunmaktan mutlu olduğu için tutmak, uzun vadeli başarı için kritik bir faktör. Çalışanlar genelde maddi kazancın yanı sıra iş yerinde anlam ve tatmin bulduklarında daha verimli ve bağlı hale geliyorlar.

Aslında iş dünyasında varlığı hep sabit olan bu durum özellikle de son günlerde gündemde kendisinden daha fazla bahsettirmeye başladı.

Sadece birkaç hafta önce yaptığımız bir ankette bile “Neden iş değiştirmek istiyorsunuz?” diye sorduğumuz zaman “huzursuz çalışma ortamı” %34 oranında çok yüksek bir oy almıştı.

Bu yazımızda ise bu konunun önemine değinmek için iki tane markanın uygulamış olduğu programlardan örnek veriyor olacağız.

Bu gerçeği erkenden fark eden liderlerden biri olan Zappos’un eski CEO’su Tony Hsieh, “The Offer” programını hayata geçirerek şirketin gerçekten orada olmak isteyen çalışanlarıyla yoluna devam etmesini sağladı. Bu model, Amazon’un “Pay to Quit” programına da ilham verdi ve şirketlerin çalışan bağlılığını test etmesine yardımcı oldu.

Zappos ve Tony Hsieh’in Vizyonu

Zappos, müşteri hizmetleri ve şirket kültürüne verdiği değerle tanınan bir marka. Şirketin başarısının arkasındaki en önemli isimlerden olan Tony Hsieh, finansal kazançtan öte, mutlu ve motive çalışanların bir organizasyonu gerçekten ileriye taşıyacağına inanan birisiydi.

Ona göre, çalışanlar yalnızca para için değil, iş yerinde olmaktan keyif aldıkları için orada bulunmalıydı.

Kısaca araya girip Zappos ve Tony Hsieh’ten bahsedelim: Başlangıçta bir online ayakkabı satıcısı olarak faaliyet gösteren Zappos, zamanla giyim ve aksesuar sektörüne de yayılarak büyük bir marka haline gelmiştir. Şirket, müşteri deneyimini en üst düzeye çıkarmaya odaklanarak, güçlü bir şirket kültürü ve çalışan mutluluğu anlayışıyla örnek bir iş modeli oluşturmuştur.

Tony Hsieh ise çalışan mutluluğunu ve şirket kültürünü finansal kazançtan daha önemli gören, bu anlayışını “Delivering Happiness” adlı kitabında da paylaşarak iş dünyasında ilham veren bir figürdür.

Bu bakış açısıyla hayata geçirilen “The Offer” programı, yeni işe başlayan çalışanlara eğitim sürecinin sonunda şirketten ayrılmaları karşılığında 1.000 dolar teklif ediyordu. Bu teklif, çalışanlara kendilerini sorgulama fırsatı veriyor, gerçekten şirketin bir parçası olmak istemeyenlerin ayrılmasını sağlıyordu. Parayı kabul edenler, şirket kültürüne tam uyum sağlamadıklarını gösterirken, reddedenler Zappos’un değerlerine bağlı, motive çalışanlar olduklarını kanıtlıyordu.

Amazon’un “Pay to Quit” Programı

Amazon, Hsieh’in bu yaklaşımından ilham alarak kendi versiyonunu oluşturdu: “Pay and Quit”.

2014 yılında gündeme gelen program Amazon çalışanlarına kırmızı ve mavi olmak üzere iki seçenek sunuyordu diyebiliriz. Özellikle de depo çalışanlarına yönelik olan bu program ile birlikte Amazon, işten ayrılmanız için ilk yılda 2.000 dolarla başlamak üzere çalıştığınız her yıl için 1.000 dolar daha ekleyerek toplamda maksimum 5.000 dolara kadar bir ücret veriyordu size.

Yani 3 yıl çalışmış birisine 4.000 dolar teklif ediliyor, 6 yıl çalışmış birine ise 5.000.

Burada amaç Zappos’taki ile aynıydı, sadece para için çalışan ve mutsuz olan kişileri sistemden çıkartmak. Bir diğer amaç ise çalışanlarına kariyer tercihleri hakkında seçim sunmaktı.

Hedefleriniz nelerdi? Mutsuzsunuz ve başka bir alanda mı devam etmek istiyordunuz? O zaman kırmızı hapı alarak Matrix’ten çıkabilir, Amazo’nun size verdiği miktar ile de yeni bir yol çizebilirdiniz. Ya da mavi hapı alarak bağlılığınızı kanıtlayabilir.

Peki Amazon bu yaptığı teklifte mektuba ne mi yazıyordu?

“Please Don’t Take This Offer” (Lütfen bu teklifi kabul etmeyin)

Böylece Amazon’un çalışanların şirkette kalmasını tercih ettiğini de gösteriyorlardı.

Sonuç mu?

Bu programlar, şirketlere çalışan sadakatini ölçmenin yanı sıra, iş gücü devir oranlarını optimize etme fırsatı sundu. Çünkü mutsuz ve motive olmayan çalışanlar, zamanla hem kendileri hem de organizasyon için bir yük haline gelebilir. Ancak, gerçekten şirketin bir parçası olmayı isteyen bireyler, sürdürülebilir başarının temel taşlarını oluşturur.

Hsieh’in ve Amazon’un uyguladığı bu yaklaşımlar, çalışan memnuniyetinin sadece maaş ve yan haklarla değil, değerlerle, anlamla ve motivasyonla şekillendiğini ortaya koyuyor. Mutlu çalışanlar, sadece işlerinde daha verimli olmakla kalmaz, aynı zamanda iş yerinde daha iyi bir atmosfer yaratır ve şirketin uzun vadeli başarısına katkı sağlarlar.

Bu tür programlar, şirketlerin kısa vadeli kazançların ötesine geçerek gerçekten bağlı ve motive bir ekip oluşturmasını sağlıyor. Sonuç olarak, iş yerinde mutlu olan çalışanlar hem bireysel tatmin yaşar hem de şirketin başarısına en büyük katkıyı sunar.

Diğer içeriklerimiz için LinkedIn haber bültenimiz olan Miorec Gündem’i de takip etmeyi unutmayın!

 

KATEGORİLER

SON HABERLER

sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.